21 Şubat 2014 Cuma

Mozaik Sanatı

MOZAİK, küçük, renkli parçaların yan yana yapıştırılmasıyla elde edilen resimlerdir. Genel olarak, bu parçalar cam, renkli taş, kiremit gibi malzemeden meydana gelir; ayrıca eski çağlardan beri yapıldığı gibi sırf bu iş için hazırlanmış mozaik taşları da vardır.

Mozaik taşları iki ayrı kısımdan meydana gelir: Biri taşın gövdesi, öbürü de üstündeki sır, yani parlak ve zamana dayanmasını sağlayacak kısımdır. Buna rağmen, bazı mozaiklerin parlak sırları yüzyıllara dayanamamıştır. Eski mozaiklerin yıpranmasının ikinci sebebi de bunların yapıştırma yoluyla resme yerleştirilmiş olmasıdır. Yapıştırıcı madde bozulunca, o parçalar kopup dökülür.

Mozaik taşları, genel olarak, kaolin, kil gibi maddelerin yüksek sıcaklıkta pişirilmesi, üzerlerine silisyumlu bir sır tabakası eklenmesiyle elde edilir. Bu renkli parçacıkları bir resme göre gereken renklerle yan yana dizilip yapıştırılmasından da mozaik resmi ortaya çıkar. Bunun için iki usul kullanılmıştır. Biri, mozaiklerin doğrudan doğruya duvara, yere, önce yapıştırıcı madde sürüldükten sonra teker teker konulup tesbit edilerek işlenmesidir. Bu usul çok güç, emek isteyen bir usul olmakla beraber daha sanatlıdır Buna doğrudan doğruya «mozaik işlemek» denir. İkinci usulde ise mozaik taşları önce ya bir kartona, ya da kalınca kağıda tersinden dizilip yapıştırılır. Sonra blok halinde asıl yerine toptan yapıştırılarak tesbit edilir. Islatılan kâğıt, karton, bu yapıştırılmış mozaik yüzeyinden ayrılır. Bu daha çok yapı işlerinde kullanılan pratik bir usuldür.

Tarihte Mozaik

Mozaik sanatının kökleri Romalılar devrine kadar çıkar. Romalılar, yapıların döşemelerini, duvarlarını, hatta kubbelerini mozaikle kaplarlardı. Bunlar, geometri biçimlerinde kesilmiş renkli mermer taşlarından olurdu. Bazen çizgiler halinde yan yana getirilerek ya düz, ya yılankavi döşenirdi. İlk zamanlar, mozaik taşları yalnız renkli mermerden yapılırdı. Sonradan kiremit parçaları, renkli camlar da kullanıldı. Roma devrinden bugüne kalan en önemli mozaik resmi, Pompei’deki Fauna villasında bulunan «Issus Savaşı» sahnesidir.

Hıristiyanlık, daha ortaya çıkar çıkmaz, mozaik sanatının en güzel örneklerini vermeye başladı. Kilise duvarlarına din sahneleri mozaik usuluyle resmedildi. Bunun en güzel örneklerinin ilki, Roma’daki San Pietro Kilisesi’nde bulunuyor. İmparator Konstantius zamanında da İstanbul’daki, Kudüs’teki kiliseler nefis mozaiklerle süslenmiştir. İstanbul’daki Ayasofya, Kariye gibi, sonradan cami ve müze haline getirilen kiliselerde dünyanın en güzel mozaikleri vardır. Şehir Türkler’in eline geçip de bu kiliseler cami haline konulunca, Müslümanlıkta bir resme bakarak namaz kılmak günah sayıldığı için, bu sanat eserleri sökülüp atılmadı, kalın bir sıvayla kapatıldı Böylece, Bizans mozaiklerini günümüze kadar koruyan sıva tabakaları son yıllarda kaldırıldı. Öte yandan bütün batı Anadolu kıyılarındaki eski Roma şehirlerinde ev döşemelerinin mozaikli olduğunu gösteren kalıntılara da bugün rastlanmaktadır. Birkaç metre toprak altında, olduğu gibi duran bu mozaik döşemeler zaman zaman, araştırıcılar tarafından ortaya çıkarılıyor.

Bizans’tan başka mozaik eserlerinin en güzellerine kuzey İtalya Ravena’daki kilisede, Sicilya’daki Palermo kilisesinde, gene Palermo yakınlarındaki Monreale kilisesinde rastlanır.

Mozaik sanatının yıkılmasına bir sebep, ev ve saray döşemelerinin daha ucuza çıkan, daha iri taşlarla, mermerlerle döşenmesi oldu. Rönesans çağı, mozaik sanatını yeniden canlandırdı, Venedik’te bir mozaikçilik okulu kuruldu. Bu işle çok ilgilenen Papa VIII. Clementi, bu sanatın en ünlü ustalarını Roma’ya topladı. San Pietro kilisesinin kubbesini onlara süsletti. XIX. yüzyıl başlarında hemen tamamıyla bırakılan mozaikçilik, betonun, çimentonun mimarlığa girmesinden sonra, yüzyılımızın ortalarına doğru yemden geniş bir alana yayıldı.Değişik renklerde pişirilmiş sert toprak, taş, cam ve mermer parçalarının harçla duvar, taban gibi yerlere belirli bir desen veya şekil halinde tespit edilmesiyle elde edilen yüzey işleme usulü. Önceleri çizgiler halinde işlenen mozaik, sonradan insan ve hayvan resimlerini çizmede bir usul olarak kullanıldı. Günümüzde pekçok insan, hayvan ve ağaç resimleri yapılmış tarihi mozaik işlemeler vardırmozaik

Bilinen en eski mozaik M.Ö. 8. yüzyıldan kalma olup çakıl taşlarından yapılmıştır. Yunanlılar, M.Ö. 5. yüzyılda bu tekniği daha da geliştirip, siyah, beyaz ve grinin tonlarındaki çakıl taşlarıyla zemin ve yol döşemeleri yaptılar. M.Ö. 4. yüzyılda ise, daha değişik desenler yapabilmek için kırmızı ve yeşile boyanmış çakıl taşlarını kullandılar.
Mozaik sanatında cam eski Yunan döneminde kullanılmaya başlandı ve bütün Bizans dönemi boyunca bu tekniğin en önemli malzemesi oldu. Camı her renkte imal etmek mümkün olduğundan sanatçının kullanabileceği renk çeşiti de boldu. Hıristiyanlığın ilk zamanlarında camın üstüne metal varak kaplanarak altın ve gümüş tessera yapılması keşfedildi. Bu ayna cam, ışığın çok daha kesif şekilde yansıtılmasını sağladı. Özellikle altın, Bizans döneminin titrek ışıklı mozaiklerinin en tipik özelliklerinden biri oldu.
Romalılar mozaikleri özellikle evlerinin yer döşemesinde yaygın olarak kullandılar. Bugün bu yer döşemelerinin; İtalya’da Pompei, Herculaneum ve Ostia’da, Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesinde ve Türkiye’de Hatay Arkeoloji Müzesinde değerli örnekleri vardır. Roma mozaik sanatının en üstün örnekleri ise İtalya Ravenna’daki S. Apollinare Nuova Kilisesi ve San Vitale Bazilikasında, İstanbul’da Ayasofya, Fethiye ve Kariye camilerindedir.
İslam aleminde pekçok caminin duvarlarında çeşitli çini işlemeleri vardır. İslam dünyasındaki çinicilik mozaik sanatının en ideal halidir. Güzel çinilerle süslenen parçalar duvarların süslenmesinde kullanılır. Bu akım İstanbul’dan Hindistan’a kadar yayıldı.
Orta Amerika’daki bazı ülkelerde de mozaik hayli gelişti. Hatta Meksikalı mücevherciler değerli taşlarla mozaik işlemeleri ağaç, taş, deri gibi malzemeler üzerine kakmalar yaptılar. Bunları bıçak sapı, kalkan, madalyon gibi yerlerde kullandılar. On dokuzuncu yüzyılda Avrupa’da mozaik sanatı yeniden canlandı ve çok sayıda konut, seri üretimle elde edilen mozaik malzemeyle bezendi.
Günümüzde de banyolarda, binaların iç ve dışını kaplamada seri üretilen mozaikten faydalanılmaktadır.


Kaynak: http://mozaik.nedir.com/#ixzz2tzVGiivXDeğişik renklerde pişirilmiş sert toprak, taş, cam ve mermer parçalarının harçla duvar, taban gibi yerlere belirli bir desen veya şekil halinde tespit edilmesiyle elde edilen yüzey işleme usulü. Önceleri çizgiler halinde işlenen mozaik, sonradan insan ve hayvan resimlerini çizmede bir usul olarak kullanıldı. Günümüzde pekçok insan, hayvan ve ağaç resimleri yapılmış tarihi mozaik işlemeler vardırmozaik
Bilinen en eski mozaik M.Ö. 8. yüzyıldan kalma olup çakıl taşlarından yapılmıştır. Yunanlılar, M.Ö. 5. yüzyılda bu tekniği daha da geliştirip, siyah, beyaz ve grinin tonlarındaki çakıl taşlarıyla zemin ve yol döşemeleri yaptılar. M.Ö. 4. yüzyılda ise, daha değişik desenler yapabilmek için kırmızı ve yeşile boyanmış çakıl taşlarını kullandılar.
Mozaik sanatında cam eski Yunan döneminde kullanılmaya başlandı ve bütün Bizans dönemi boyunca bu tekniğin en önemli malzemesi oldu. Camı her renkte imal etmek mümkün olduğundan sanatçının kullanabileceği renk çeşiti de boldu. Hıristiyanlığın ilk zamanlarında camın üstüne metal varak kaplanarak altın ve gümüş tessera yapılması keşfedildi. Bu ayna cam, ışığın çok daha kesif şekilde yansıtılmasını sağladı. Özellikle altın, Bizans döneminin titrek ışıklı mozaiklerinin en tipik özelliklerinden biri oldu.
Romalılar mozaikleri özellikle evlerinin yer döşemesinde yaygın olarak kullandılar. Bugün bu yer döşemelerinin; İtalya’da Pompei, Herculaneum ve Ostia’da, Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesinde ve Türkiye’de Hatay Arkeoloji Müzesinde değerli örnekleri vardır. Roma mozaik sanatının en üstün örnekleri ise İtalya Ravenna’daki S. Apollinare Nuova Kilisesi ve San Vitale Bazilikasında, İstanbul’da Ayasofya, Fethiye ve Kariye camilerindedir.
İslam aleminde pekçok caminin duvarlarında çeşitli çini işlemeleri vardır. İslam dünyasındaki çinicilik mozaik sanatının en ideal halidir. Güzel çinilerle süslenen parçalar duvarların süslenmesinde kullanılır. Bu akım İstanbul’dan Hindistan’a kadar yayıldı.
Orta Amerika’daki bazı ülkelerde de mozaik hayli gelişti. Hatta Meksikalı mücevherciler değerli taşlarla mozaik işlemeleri ağaç, taş, deri gibi malzemeler üzerine kakmalar yaptılar. Bunları bıçak sapı, kalkan, madalyon gibi yerlerde kullandılar. On dokuzuncu yüzyılda Avrupa’da mozaik sanatı yeniden canlandı ve çok sayıda konut, seri üretimle elde edilen mozaik malzemeyle bezendi.
Günümüzde de banyolarda, binaların iç ve dışını kaplamada seri üretilen mozaikten faydalanılmaktadır.


Kaynak: http://mozaik.nedir.com/#ixzz2tzVGiivX

Mozaikle İlgili Aşağıda Bazı Bilgiler Var.

Günümüzde mozaik sanatı

Temelleri Antik Yunan ve Roma'nın muhteşem dekorasyon sanatına dayanan mozaik sanatı, günümüzde herkes tarafından kolayca uygulanabilir bir hal almıştır. Günümüzde mozaik taşları genellikle özel bir bıçak yardımıyla kesilen renkli camlardan elde ediliyor. Mozaik taşının bir tarafı düz, diğer tarafı ise yüzeye iyi yapışabilmesi için dokulu hazırlanır. Gerekli malzemeleri, sanat ve resim malzemeleri ya da konuyla ilgili özel aletler satan dükkanlardan edinebilirsiniz. Mozaik taşını yapıştıracağınız yüzey sert ve düz olmalıdır. MDF tahta bu iş için uygundur, çünkü hem hafif hem sağlam bir malzemedir. Mozaik taşlarını yüzeye yapıştırmak için gerekli PVA tutkalını su ile inceltebilir ve bir fırça yardımıyla sürebilirsiniz. Resmin seçimi 

Mozaik için gereken resmi bulmak oldukça kolay olacak. Yukarıda gösterilen soğan fotoğrafı bir yemek kitabından alındı. Bu soğanın desenini basitleştirerek çalışmanız gerekiyor ki, her katmanı kolayca ayrı bir renk ile doldurabilesiniz. Mozaiği gerçekleştirirken simetrik bir iş çıkarmak zorunda değilsiniz. Eğer soğanın temel dış çizgisini takip edecek olursanız, soğan kolayca kendi karakterini ortaya koyacaktır. Enine kesilmiş bir soğan mozaik çalışması için ideal bir görüntüdür ve oldukça hoş bir sonuç elde etmenize olanak tanır. Bu resimde soğanın her katmanının farklı renkteki taşlarla nasıl doldurulduğunu görüyorsunuz. Dikkatli kesim ve yerleştirmenin ardından siz de buna benzer mozaik eserleri zevkle üretebilirsiniz. MALZEMELER 46 x 30 cm MDF tahta PVA tutkal Küçük boy duvar fırçası Geniş bir parça kağıt Karbon kağıdı 2B kalem Siyah keçeli kalem Yuvarlak uçlu fırça 500 gr derz dolgusu Siyah toz boya Geniş spatula ve kaşık Selüloz sünger Fayans temizleyici (lastik çekçek) Bir kova su Toz bezi Mozaik taşları için : 1 kg gri, 1 kg koyu mor, 1/2 kg yeşil, 1/2 kg eflatun, 3 düzine açık yeşil, 1 düzine beyaz taş


1. Görüntüyü tahtaya geçirin Sayfa 96’da belirtilen boyutlarda bir MDF tahta hazırlayın. Görüntünüzü aynı ebatlardaki bir kağıda çizin. Kağıt ve MDF arasına karbon kağıdı koyarak, deseni 2B kalemle üzerinden geçerek MDF’ye kopyalayın. MOZAİK ÇALIŞMASINA BAŞLAYABİLİRSİNİZ 

Sıra mozaik taşlarını yüzeye yapıştırmaya geldi. Yapıştırıcıyı taşlara değil tahtanın yüzeyine sürün. Yüzeyin tümünü değil, en çok 15 cm uzunluğunda bir alanı yapıştırıcıyla kaplayın, yoksa yapıştırıcınız kurur ve işe yaramaz hale dönüşür. Taşı yapıştırırken yanındaki taşla arasında birkaç milimetre mesafe bırakın. Dar alanlar için (örneğin soğanın sapı gibi), önceden taşı uygun biçimde kesin. Böylece yapışkanı sürdüğünüzde hiç vakit kaybetmeden taşları yerleştirebilirsiniz.



2. Çizgileri belirginleştirin MDF üzerinde daha rahat çalışabilmek için keçeli kalemle çizgilerin üzerinden geçin. Böylece içlerini doldurmanız gereken çizgileri daha rahat seçebilirsiniz.



3. Kenarlara yapıştırıcı sürün Koyu mor renkteki taşları çerçeve yapacak şekilde tahtaya yapıştırın. Üst üste binmemelerine dikkat edin. Eğer düzgün bir biçimde yan yana gelmezlerse, 9. resimde anlatılan MDF’nin kenar kaplamasında sorun yaşarsınız.


4. Soğanı ortaya çıkarın Bir miktar koyu mor renkteki taşlardan alın. Kesici aletiniz yardımıyla soğanın alt bölümünü düzgünce dolduracak biçimde kenarlarını kesin. Yapıştırmadan önce taşları MDF’ye yerleştirip, uygun olup olmadıklarını kontrol edin. Kesilen taşların birbirleriyle uyumlu olmaları için sıralarını karıştırmamaya dikkat edin
Categories:

0 yorum:

Yorum Gönder